yılların getirdiği yorgunluk gözlerinden okunuyordu. bir kaç tatlı söze ve gülümsemenin sıcaklığına ihtiyacı olduğu açıkça belliydi. artık yalnız ve umutsuzdu. eski günlerin hayali uyumadan önce hep gözü önüne gelir ve uykularının kaçmasına sebep olurdu. eskiden hep şikayet eder dururdu. her şey için bir bahane bulurdu ama artık yanında kimse yok ve bunu şimdi anladı. ama zaman acımasızdı elbette tersine dönecek ve bu sorumsuzluğunu yüzüne vuracaktı ve öyle de oldu. şimdi tek basına ve çaresiz kalmıştı. daha kötüsüne tamah etmeliydi. ne olacak kimse bilmiyordu, beklemeliydiler…